3 Aralık 2009 Perşembe

Can Bildiğim



kıyamadım uyandırmaya düşlerinden...

düş/tü avuçlarımdaki sevinçler yatağına..

bir hiç olmak istedim bazen..

herşeyin olmak ya da..

herşey ile hiç arasında öyle mekik dokudum ki

çift kişilik bir masal oldu ikimize aşk..

düşündüm : seni bana böylesine çağıran neydi?

iki ileri bir geri mehteran duygularla yaşanır mı ki sevgi?


ruhunun alüvyonlarında gezinirken bir diken battı yüreğime

çekip çıkarmak istedim ölesiye

kanadı içimdeki çocuk,ağladım

belli ki artık dönüş yok geriye..


kıyamadım içinden çekip gitmeye

olmayacak duaydın ya hani zihnimde

şimdi bir dua değil bir ömürsün

gitme demiştin hüzünlü sesinle

şimdi ben diyorum bütün kalbimle

gitme can bildiğim ..

ne olursun bitme içimde...


şimdi düşün ki sen bir mutluluğun g/izdüşümüsün..
düşün ki sıcacık bir havada deliler gibi üşümüşsün..
karışmış birbirine hislerin,düşün ki yaşarken ölmüşsün..
ağlanacak haline kahkahayla gül/müşsün..
kalbini bir derin kalbe elinle düşürmüşsün..
şimdi söyle ,sen hangi aşkın yaşanmamış ömrüsün
?

30 Kasım 2009 Pazartesi

►►►


fakirlik bedenini kuşatmışsa aşktan yana..
kalbinden bir sultan olmak geçiyorsa duyabileceğin en büyük aşka..
elest meclisinde Allah'a verdiğin sözü tutmalısın önce..
tutmakla tutmamak arasında yalpaladığın bir söz vermiştin hani Allah'a.
bela!! ben bir söz verdim..
hem yaradanın aşkına hem de nefis belasına müptelayım

şimdi aşkın malikanesinde sınırsız bir hükümranlık sürdüğüm
şimdi aşkın sahibinden aşktır tek dilendiğim
ismiyle ismimi iliklerine kadar çekmiş bir nefeste
diz kırmış ,boyun eğmiş, iz yapmamış bir seccadeye..

heyhat aşkın tek sahibi !
heyhat ömrüm !
heyhat gençliğim !

tükeniyorum görmüyor musun?
çığlıklarımı duymuyor musun?
çok mu içimden yakarışlarım, duy beni!
çok mu tasasız varlığım gör beni !
kalbimde bu ateşle yanarken ben.. ey aşk ! terketme bizi !

gözyaşlarımın çokluğunu görüpte hayrete düşenler oldu
sevgiliye feda ettiklerimi duyanlar deli diye söyledi

oysaki kim neyi feda ederse kendine eder
kim canana can verirse can bulur
seven can vermekle hiç kaybeder mi?
o can ki ancak sevgiliye infak edildiğinde candır..
canın kıymetini bilen elbet canandır...

14 Kasım 2009 Cumartesi


ne şiir yazılacak kadar gece
ne de güneş ısıtıyor içimi
sığdıramıyorum kendimi artık şiirlere
ardı sıra denenmiş anahtarlar,açmak için aşkın kapılarını
el yordamıyla yokluyorum
kalbim nerde?

acı,bir makas gibi kesiyor bileklerimi
çaresizliğin sınır kapısında, tenim tellere geçmiş
çare ile kucaklaşmayı bekliyorum
kanımın kırmızısı boyamış bembeyaz hayallerimi..
kan kırmızı bir aşka muhtaçlığımdan can çekişim..

illegal yollardan sevebilsem seni..
kuralsız ve inadına hesapsız.
parçalayabilsem,kırabilsem belini umutsuzluğun..

yok etmeye çalıştıkça karamsarlığı
yok oluyorum anladım..

düşünsene..
ben bir düşüm..
ve uyanışın ölümün..
yine de uyanır mıydın ?
uyanır mıydın bir düşün..

kırk yama..


düş çürüklerim var benim..
apse yapıyor hüzün çaresiz bulduğu her köşeye..
zaman pıhtılaşmıyor,
oluk oluk akıyor damarlarımdan ve ben hala aynı yerde sayıyorum uykusuzluğun koyunlarını..
içimde alalede sevinçler,
o aşk senin bu aşk benim koşmak isterken ,
yolumu tıkıyor kocaman gövdeli büyük devler..
ruhum kendi kendimi kandırdığım bir masal içinde,
kırık dökük,kırk yama mutluluklar peşinde..

30 Ekim 2009 Cuma

Gel/geliyorum/bekliyorum/


yazmalıyım bu gece.. yakmalıyım hüzünleri...
bir hayalin peşi sıra koşuyorsam böyle deli divane..
yazmalıyım elbet..

gösterdiğim bu özen ve ilgi boşa çıkarsa şayet..
vay haline aşka dair karamsarlığımın..

köprüler vardı hani yıkılmaz..
hani mahremdi ya ,kimselere emanet edilemezdi ya..
tabular rica minnet yıkıldı..
yerini iyi dilekler,sonsuz hülyalar,pempe düşler aldı..
bir yıkıntı daha olacak olursa enkazımın üzerine...
9 canlı değilim ,türüm : insan..
üzmesin artık kimse..

deneyimsiz aşk almıyorum artık..
baştan yetiştirmek bi hayli külfetli..
yetişmiş eleman lazım yüreğime ..
zira ruhum yeterince kasvetli..

sevdiğim başka sevenim başka diyor ya şarkıda
sevdiğim de sen ol sevenim de sen..
tutunalım birlikte hayata..
doğum günüm de sen ol,ölüm günüm de sen..

gül kokularıyla kuşatılmış gökyüzü
bir geri sayıma gebe melekler
bir aşk doğmak için sancı veriyor kalplere
hazırda tüm ümitler..

kırkı çıkmadan yeni doğmuş heveslerimin
gel hadi ne olursun..
gel..



******************************

Attığım her adım sana
Sana ve O'na daha yakın olmak için
İçin için hissettiğim o aşkı ikinizde bulmak
Bulmak, tutunmak, ölümün esaretinden kurtulmak için

Bir umut bu, beyhude değil
Değil mi ki içimde sana büyütüyorum
Büyütüyorum kendimi küçülterek ve yiyerek alışkanlıklarımı
Alışkanlıklarımı yenerek ve yenilenerek yüreğine konmak için

İçin ferah olsun ey güzel
Güzel yüzün düşmesin ümitsizliğe
Ümitsizliğe aralanmayacak yüreğinin kapısı
Kapısı herkese açıksa Rabbın, yüz sürüp geçmek için

Geliyorum.

********************


iki ümit bir keder
ilmek ilmek ördüm bekleyişleri
mendil açtım semaya,aşk dilendim adeta
ve dedim ki Allah'a : ''kabul olsun bu dua...''

gökyüzü karanlık ..
bazen parıldıyor ay..
ümitsiz sözlerimi
sen söylemedim say..


ben istedim ki zor olsun
roman olsun;biliyorum
zelzele iki sözcük
ağzımda bekliyorum..

************

umutla umutsuzluğun ortasında kıldan keskin bir sınırda öylece oturuyor.. yabancı bir din gibi,kıblesiz namaz gibi imkansızı zorluyor...iki ayrı mabed gibiyiz yanyana..iki ayrı inanç.. bekliyorum ümitle.. çünkü beni seviyor..

saat sensizliği çalarken (benden)
ve uyurken ben aşka (sensiz)
gözlerimi açmak içimden gelmiyor hiç.

bir çiçek gözlerinden irin döküyor
yollar gibi uzun yollar gibi gece gündüz bir acı
kimseye boşluğunu anlatamam ki ben..

Sen Kimsin?


Kız Kulesi kadar yalnız ve ortada bırakılmış bir kalbin sancısı var içimde
aklının tahayyül edemeyeceği bir sevgiyi barındırmak
sana nasıl anlatılır?
öylece bekliyorum denizin orta yerinde..
halimi görmeye gelenler oluyor sık sık.
kimisi öylesine bir ziyaretçi
kimisi şefkatli bir refakatçi.
sen kimsin peki?
hangisi?

''seni Hak'tan bir masum aşk ile diliyorum''


beni cehennem kılan senin cennet yüzündür
yakar suretin beni ateşlerde çürütür
söylememeliydim biliyorum ah söylememeliydim :
''seni Hak'tan bir masum aşk ile diliyorum''

kırık dökük bir secde ve ellerimde nasır
belim bükük aşkınla itirazsız taşır
şimdi gelsen ne fayda nede gelmesen zarar
''seni Hak'tan bir masum aşk ile diliyorum''

18 Ekim 2009 Pazar

Sitem !


yaslasam başımı omzuna ağlasam ,ama kimin?
ben bu hayatın neresindeyim?
derince bir hüzün yine ve sek bir keder ..
çarpılmış zihnimde sakin duran düşünceler..
tövbe etmiştim hani içmeyecektim aşkı fondip...
intihar süsü verilmiş ,boynumda bir ip.

14 Ekim 2009 Çarşamba

Kendini Beklemek..


Ne kadar zaman oldu susalı bilmiyorum...
ne kadar zamandır konuşmuyorum...


dalmışım...
dalgınlığım o çok sesli orkestrayı susturmuş içimdeki..
çocukluğumdaki o rengarenk balonlar siyah-beyaza bürünmüş..

uzun zmandır kendime gelemiyorum..
bu yüzden karanlık bir tünelde kendimi bekleyişim..
ne bir ayak sesi
ne de bir yankı...


içim içimi kemiriyor sanki
gelmeyeceğim belli ki..

Vazgeçtim..


açlığın kapısını çalsam açan olmaz mı?
aşkla karın doymazsa ruhum hep aç kalmaz mı:?
çeksem adını tesbih tesbih
ansam en yürekten dualarla,
belki bir ümit işte,
kabul olmaz mı?

ağlasam ...
liğme liğme olsa, kopsa gözlerim yuvasından...
vazgeçtim tamam..


aşka doymasam ama kabul olsa duam..

12 Ekim 2009 Pazartesi

Aşkın İstiharesi


on ikiden sonra gece tarifesi yazıyor aşk..
bu yüzden seviyorum geceleri..
istiharesine yatıyorum hayatın..
renkler hep darmaduman renkler hep gökkuşağı..
yeşil ve beyaz benden alacaklı,siyah ile kırmızıya borcum inanılmaz ..
terbiye ediyorum aklımca zamanı..
akrebin yelkovanı sokması kaçınılmaz.
şimdi aklın gölgesinde uzanmış yatıyorum,,,
sereserpe yayılmış düşlerim..
gölgede dahi çarpıyor aşk.,
kapanıyor gözlerim.

.......


canımı yaktı hüzünler...
sensiz kaldığım vakitler aldı yelkovanı elimden..
şimdi akrep ile hemhal,şimdi akrep ile hemdem;şimdi tarifsiz bir acıyla empoze ediliyor aşkın zehri düşüncelerime..
aç gözlerini yar ben buradayım..
aşkın yanı başında..
hüznün başucunda..
işte tam burada..kocaman bir sevdaya gebe..
bekliyorum..sancılarım sağır..
çığlıklarım lal..

3 Mevsim


askıda kaldı bu gece hüzünlerim.
sevinçlerimi katlayıp yazlıklarımın arasına sıkıştırdım.
bu kışta mutsuzum yine ,bu kışta üşüyorum ..
ne yazı seviyorum ne de tahammülüm var hoyrat kışlara..
ben baharı bekliyorum sadece ..
o hiç gelmek bilmeyen baharı..
oysaki ilkokulda öğretmişlerdi : ilkbahar-yaz-sonbahar-kış..
benim mevsimlerim yazda başlayıp kışta bitiyor.
böylesine pervasızca baharı kim siliyor?
kalbim yordu yine kendi kendini..
içimde birikmiş bir yığın ömür..
yazmazsam elimde kalacak hüzün..
inandığım masallara ayıp olacak..

16 Eylül 2009 Çarşamba

Afedersin.


ellerime düştü kalbin yüzüstü
kelepçeli düşler vardı aramızda oysa
zaman ve mekan tanımazken aşk
çöktü sevda önüme dizüstü

gücüm yok ki benim başlangıçlara..
içimde kopmayan kasırgalar...
parça tesirli bir hüzün sarıyor odamı..
dar geliyorum kendime adeta.
ellerim kan kırmızı,içindeyim harbin..
anlatmak istesem de laf dinlemez kalbim.
şimdi gözlerimin çanağı kan ile doldu
afedersin inan ki
yalnızlıkla oldu..

Takas..


hecelerimi satıyorum eskiciye..
en afili sözcüklerimi..
anlaşılmak pahasına takasa varım yarınlarımı...
karanlık-sız bir gecede yazıyorum sana kırık satırlarımı..
bir aşk Leylayı çağırdı ve ben üstüme alındım..
tatlı bir edayla karanlıkta salındım...
anladım ki ben değilim aşktan yana çağrılan..
artık düz bir hayat bundan sonra yaşanan..

Ayna Ayna !

sen de görüyorsun ki kabuk bağlamıyor yaralar...
b/ağladığı yerden koparıyor aşk...
oluk oluk kanıyor z/aman !.
ve içinde bulunduğun hükümsüz bir mekan..
şimdi aklın karanlığında aşka bir mum yaksan aydınlanır mı kalbin ?
sen bir damla pıhtıya muhtaç ey !
kanıyorsun işte !
an kaybediyorsun zamandan...
c/an kaybediyorsun ey !
kıyıya vurmuş duyguları topla avcuna..
ayır düşten gerçeği...ve öyle bak aynaya !

31 Ağustos 2009 Pazartesi

İki yüz(süz)lü..


Seni anlamanın savaşını verirken, düştü yolum mayın tarlasına. Takılınca ayağım aşka, düştüm yüzü koyun. Dağıldı kalbim. Koptu yerinden. Ben ve gazi ruhum... Nasıl da yalnızız, kalpsiz. Nasıl da mutsuz. Bir madalya var şimdi boynumda. Kalpsiz yazıyor büyük harflerle. Sana miras bırakıyorum. Böyle mutsuz, böyle kalpsiz, kendimi taşıyamıyorum. Sen madalyonun arka yüzünü iyi bilirsin.
Her gün bir yüzünü çevirir, her gün bir başka maske giyinirsin.

30 Ağustos 2009 Pazar


kahve koyusu gözlerimde binbir mana..
şayet bakabilirsen aşkın falına..
3 vakte kadar gelecek gibi yanına

büyükçe bir balık var bak gözüme
sonra şöyle kocaman bir at
bir kuş nasıl da uçuyor
esen deli rüzgara inat,,

bir postacı! işte tam şurada
haberler getirmiş müjde ister yanına

uykum gelmeden bak gözlerime
kapanmadan nazenin iki perde..

falda ne görüyorsun? söyle?

Sahi?


canımı yaktı hüzünler...
sensiz kaldığım vakitler aldı yelkovanı elimden.

şimdi akrep ile hemhal
şimdi akrep ile hemdem
şimdi tarifsiz bir acıyla
empoze ediliyor aşkın zehri düşüncelerime..

aç gözlerini yar
ben buradayım..
aşkın yanı başında..
hüznün başucunda..
işte tam burada..
kocaman bir sevdaya gebe..
bekliyorum..
sancılarım sağır..
çığlıklarım lal..
ne zaman sevdaya besmele çeksem
aynada hep gidişler...



gelişler için değil bekleyişler..
ben karşılıksız ve kişi-lik- siz bir aşkın esiriyim..
kimi sevdiğimi bilmeden yanıyor içim..
gözlerim kime ağladığını bilmeksizin tuzluyor yanaklarımı..
hüzün tutuyor bazı geceler..
ve boğuyor gece sancılarımı..

sahi?
bu aşifte yalnızlık mı buluyor kederi kırmızıya
bağlamıyorsa yara kabuk
durmuyorsa kan damarda
ve çıkmıyorsa aşk aklımın lügatinden
daha fazla kalmalı mı bu hayatta?

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Adsız

Ruhum nedensiz sanrılarla boğuşuyor.Ben ve tecrübesiz kalbim;öğreniyoruz birlikte : yerine ve zamanına saklamayı yürektekileri...gizli ve aşikar biriktirdiklerimizi...

Uykusuz

kaçan uykular nereye giderler ?
onları nerede buluruz?
benim kaçan uykum ile başkalarınınki aynı yerde buluşur mu?
onlarda birbirleriyle konuşur mu?
niçin kaçarlar ve dönmezler geri...
nedir kimbilir sebeb-i hikmeti...
uykularımı istiyorum geri...
söylesin biri...
kaçan uykular nereye giderler...

Suya Hasret

hüznüme selam durdum bu gece,,
ak düştü düşlerime,,
ruhumun sırtını keseledim..
ne çok kir çıktı bir görsen,
yaklaşmazsın belki de...

Dilenci

kör topal düşüyorum yollara..
adı telaffuz edilmemiş peltek masallara...
kördüğüm bir masal olmadığıma inandır beni...
miğdesi bulanmış aşklara elveda...

Aranıyor

sen biliyor musun gece nasıl örter üstümü
ve biliyor musun nasıl daha fazla kararır düşlerim
bitkinim ...küreklerim hep çekilmiş boşa
sancağımı hiçe saymış her zafer...

kim döktü bu incileri ruhuma
kim beni aşka buladı böylesine
kim koydu içime sözcüklerin dansını
bu raksedenlerde kim böyle?

sen biliyor musun nasıl yorgun ruhum
bu yüzden pervasızca sözcüklere dokunuşum
kim bu içimdeki...
içimden bu hiç çıkmayan kim..

sözmü verdim ben aşka?
davetine icabet mi gerektirdim
çağırmasın yoluna beni..
hüznümü eşelemesin...
gülüşlerime aldanıp yolumu gözlemesin...

sen biliyor musun söz verdim kendime....
ve biliyormusun her aldanış bir hediye
şimdi çekip çıkacağım bu kapıyı
üstüme yıktığın depremlerin enkaz altını dolaşacağım
afette ilk kurtarılacak olanı kaybetmişim meğer


iknci sayfa kesmez beni
manşet olsun bu haber
kalbimi...
kalbimi kaybetmişim meğer...

Aforoz

aforoz ettim kendimi aşklardan...
kovdum, kendime çarptım çıktığım kapıları hep...
uykularımı silktim penceremden...
zifiri bir kuyuda ölürcesine ağlayıp,gülermiş edası satıyorurum alanlara...
yaklaş kuytuma...
parmak uçların dokunsun parmaklarıma..
sen iyi bilirsin aşk nedir?
gel..
anlat banada...

Aşka Dair

Yaranın kapanıp kapanmadığını anlamak için kabuk kaldırılıp altına bakılmazmış..*
bütün yaralarımın altını yokladım bu gece..
şimdi sızlıyor her yanım...
bir dost sesine,yaslanacak bir omza, sarılacak kollara,avutacak sözlere uzağım..
yok kendime de yakınlığım...
uzat elini burdayım. ger göğsünü,aç gözünü ,çarp sözünü yüreğime..
oyunlara tahammülüm kalmadı benim...
aşka dair düşlerimin hepsi senin.

İçimdeki Çocuk

seversen beni hafif kalır yaşanmış aşklar ardında..
ziyan gelir öncesi dayanamazsın...
içimde bir çocuk taşıyorum ben...
ikimizi birden anlayamazsın...

Külkedisi

avut beni...
ninnilerle uyut...
içinde kötü adamların olmadığı bir masal anlat bana...
içinde gerçek aşkın olduğu bir masal...
kabağa dönüşsün onikide arabam ve elbisem dönüşsün yalanlardan gerçeklere...
denediğim ayakkabı uysun ayağıma ..
prens mutlu olsun beni bulduğuna...

25 Ağustos 2009 Salı

kazasını kıldım hayatın az önce...
borcum vardı hani, artık ödedim..
sağım aşk solum sobe
sağıma soluma selam verdim
iri harflerle bahsediyorlar umuttan, aştan...
oysa ben umudun ırağında köhne bir uykudayım..
iki ters bir düz örüyorum sevdaları...
ne vakit oldu desem,sökülüyor aşk ilmek ilmek
evde kalmış düşlerim ve ben şimdi başbaşayız..
fakirim aşka verecek sadakam yok
yoksulum sevinçlerimin zekatını sen öde!!

hicviye

''ağla/yasım'' sınırlarının hat safasında..
anlayacağın bugünde sağnak sağnak ağla/yasım var...
tuttuğum her yasın bir anlamı
her anlamın bir çıkmazı içimde...

sen orda oturduğun yerde seyircisin hayata
ben burda güç bela, savaşıyorum adeta...

acıtasyonla dolu bir hikaye gibi geliyor anlatılanlar kulağına
burnun arşa yakın,hadi az daha kaldır kafanı ...
ömrünü versen insan olmaya
birleştiremezsin birbirine iki yakanı..

içimde senin cenazen var..kutlu ola...
nedense üç kişiyi getiremedim bir araya..
beli bükük hayır duaya..

helvanı yemedi kimse,
tiksindiler..
her sözüne he diyen şaklabanların vardı..
gülüyorlardı yüzüne hani..
eğrinede doğrunada evet diyorlardı..
içimde sen öldüğünden beri
sahici sanıp oynuyorlardı...

seni alaşağı görmeyi arzulardım çok
ama yazıkki sendeki ruh bozukluğu bende yok.


erdem senin uzağında hep
ahlak sana yabancı..
sonra sonra anladımki
varlığından bu sancı...

baktım çürümüş elinin değdiği her nesne
kalbin dolmuş pas lekeli çivilerle
sarıp sarmalamışsın yara bantlarıyla
geçer sanmışsın yarım aklınla...
aslı yok bu hayatın
arama bir nüshasını boşuna...
gökten düşen 3 elma karın doyurmuyor bu masalda..
ben mi karamsarım
yoksa sen mi çok aydınlıksın ,dilemma..
ya da bu dengesiz fay hattı ikimize de fazla..
şimdi bir aşkın eşiğinde olmak vardı
bir neşterle yok etmek yalanları..
astarsızdır ya hep aşka dair olanlar..
anlatsam da bunu kim anlar?
şimdi ben hep susuyorum..
kanmak olgusundan hep uzakta...
duymazlar çığlıklarımı...
harflerim küçük nasıl olsa...

afaroz edildim aşklardan..
aşikar...
sevebilir miyim bir daha?
muamma...
beni arıyorlar fellik fellik... can pazarında umutlarımı satıyorum... avaz avaz susuyorum alsınlar diye.. karanlıkta duruyorum ki aşk vurmasın yüzüme... aklımın ipleri Yusuf'un kuyusunda... cızırtılı aşkların sesi kulaklarımda... ya gitmeliyim kendimden... ya da sönmeli bütün ışıklar... benim olmadığım her yerde huzur var...

paylaşmak güzeldir