25 Ağustos 2009 Salı

hicviye

''ağla/yasım'' sınırlarının hat safasında..
anlayacağın bugünde sağnak sağnak ağla/yasım var...
tuttuğum her yasın bir anlamı
her anlamın bir çıkmazı içimde...

sen orda oturduğun yerde seyircisin hayata
ben burda güç bela, savaşıyorum adeta...

acıtasyonla dolu bir hikaye gibi geliyor anlatılanlar kulağına
burnun arşa yakın,hadi az daha kaldır kafanı ...
ömrünü versen insan olmaya
birleştiremezsin birbirine iki yakanı..

içimde senin cenazen var..kutlu ola...
nedense üç kişiyi getiremedim bir araya..
beli bükük hayır duaya..

helvanı yemedi kimse,
tiksindiler..
her sözüne he diyen şaklabanların vardı..
gülüyorlardı yüzüne hani..
eğrinede doğrunada evet diyorlardı..
içimde sen öldüğünden beri
sahici sanıp oynuyorlardı...

seni alaşağı görmeyi arzulardım çok
ama yazıkki sendeki ruh bozukluğu bende yok.


erdem senin uzağında hep
ahlak sana yabancı..
sonra sonra anladımki
varlığından bu sancı...

baktım çürümüş elinin değdiği her nesne
kalbin dolmuş pas lekeli çivilerle
sarıp sarmalamışsın yara bantlarıyla
geçer sanmışsın yarım aklınla...

paylaşmak güzeldir